Ist die Zahl 600 000 der angeblich gesammelten Aussprüche (Aḥādīṯ) von Buchārī realistisch, der von 810-870 lebte? Wieso hat er überhaupt begonnen zu sammeln? Woher stammen diese Informationen eigentlich? Diese Fragen werden im Video beantwortet aufgrund der primären Quelle Fath al-bārī von Al-Asqalānī nach ihrer Plausibilität überprüft.
Web: https://alrahman.de/
Lesung studieren: http://www.alquran.eu/
Facebook: https://www.facebook.com/alrahman.de/
Twitter: https://twitter.com/alrahmanDe
Transkript
Englische Übersetzung
Hello and Peace be with you friends! Today we talk about how unrealistic the history of Hadit-transcript of Bukhari is.
One of the major scholars of the Middle Ages or the early Middle Ages is Ibn Hajar Al-Asqalani. He is the basis of the hadith sciences, the sciences in which sayings are classified, the content is assessed or the chain of transmission and so on and so forth.
Ibn Hajar Al-Asqalani lived in the fourteenth century and died in the fifteenth century. He was a Qadi of Egypt, a high ranking official and the presiding judge. His education was of the shafi’i school of thought. At the beginning of the fifteenth century Ibn Hajar wrote his famous work „Fatḥu-l-Bari bišarḥi AS-Sahih al-Bukhari“ Bukhari, the most important source next to the Qur’an for the Sunnis, since his book allegedly only contains authentic sayings. That is sayings, of which we can be allegedly certain that they were really uttered by the prophet or that the story about the prophet is true.
Now you can see a section of the work on page 9 of Fatḥu-l-Bari, wherein some interesting statements are contained. I will not read out now, you can ask an arab of your trust or else get a translation but I will briefly summarize, where I think that these are truly incredible statements.
First, he wrote „only“ 3,000 pages.
Secondly, the reason for his collection is a dream in which he sees the prophet.
Thirdly: Before any writing he washed, so he made wudu, the ritual ablution and prayed two rak’ahs, two units.
Fourthly: From 600 000 sayings he chose just one percent. So, to be exact, he wiped 592 725 sayings and considered the rest to be authentic.
Fifthly, and this is for me actually the most important point: He hasn’t even written down all the authentic or Sahih traditions, but left out many of them, because he feared if he would write them all, the book would be very large and very long and too difficult to understand for the people.
In other words, this means that Bukhari has not even written down all authentic sayings, such that we do not know the whole truth. We must be a little more precise first, we have to find out: How can we assess that?
We simply begin with the most basic assumptions: Let’s say Bukhari had an extraordinary knowledge of the human nature. That is, he could just go anywhere, meet a person and he knew in no time: Okay this person is reliable, this person is wise this person is sane and has a very good memory. In addition, we also assume, that he could travel very fast. I.e., he did not lose much time. He has his route planned in a way that he really knew, „Okay, if I go here first and then there and then find this person, I will not lose much time. At the same time he also did not have to discuss a long time with the people and the next point, the next important point is also: Bukhari had his classification system, i.e. his methodology, how he judges the whole stuff, already completely thought through, and already perfected it. That means, he no longer had to worry about that.
Let’s assume that considering the review of the narrators, the isnaad, and for the review of the content, the so-called Matn and the journey, prayer, ablution etc., that it took him in average one hour to complete everything. If we therefore take 600 000 sayings, then we have 600 000 hours and for 600 000 hours we then have – 1 day has 24 hours – so we have 25 000 days. Now 25 000 days: what does that mean, these are a bunch of numbers. We have to look at it in terms of years. Therefore, we conclude our computation with 68.5 years.
How can one imagine that now? One should think about the fact that he neither could sleep nor could pray, i.e. other prayers, because he was a Muslim, not even fast, not go to the pilgrimage, and just in general couldn’t do nothing, i.e. not even study at all and he had to learn Arabic. He was himself not an Arab. That means he wasn’t allowed to do all that. He had to only worry about the hadith-writing.
But now it is very interesting to find out that even Bukhari according to the historical tradition only lived 60 years, from 810 to 870. But his entire life is not enough! Well we haven’t even mentioned, that he’s written other books, that he has done other things etc. And this is why it is so incredibly unrealistic, when one speaks of him collecting 600 000 sayings, and selected one percent from these.
Thank you for watching this video and in case you wish to watch more videos on Islamic enlightenment, clarification of misinterpretations and the like, then please subscribe. If you have questions, any comments or suggestions for the upcoming videos, in the near future we’re going to produce some videos God willing, then write it down in the comments section below! We are God willing going to answer them.
And remember: Islām, i.e. submission in English, also means reasoning and peaceful devotion. Peace be with you.
Türkische Übersetzung
Merhaba ve selam arkadaşlar! Bugün buharinin hadislerinin yazılışını ne kadar gerçekçi olabileceğini sorgulayacağız.
Ortaçağın en önemli (müslüman) bilim adamlarından olan Ibn Hacer el-Askalanî hadis bilimleri konusunda temel oluşturanlardandır. Yani hadis konusundaki sözlerin sıralanmasında, sınıflandırılmasında, değerlendirilmesinde ve isnat zinciri gibi konulardaki uzmanlığı.
Ibn Hacer el-Askalanî 14. yüzyılda yaşadı ve 15. yüzyılda ölmüştür. Mısırda kadı idi, yani üst düzeyde hakem heyeti başı devlet memuru idi. Eğitiminde şafiilik etkisi altında idi. 15. yüzyılın başında Ibn Hacer en tanınmış kitabını „fatḥu-l-bārī bišarḥi aṣ-ṣaḥīḥ al-buchārī“ yazmıştır. Birçok sünnilerden Kur’an’ın yanında en önemli kaynaklarından kabul edilen sahi söz içerdiğini düşünülen kitaptır. Yani o tür sözler ki bunların gerçekten peygamber tarafından söylenildiğini düşünülen veya peygamber hakkındaki bahsedilen hikayenin doğruyu aktardığını düşünülen sözler.
Şimdi Fethul Bari’den bir bölümünü, 9. sayfasından, görüyorsunuz ki bazı enteresan ifadeler içeriyor. Şimdi bunu okumayacağım ama güvendiğiniz arapça bilen birine sorabilirsiniz yada kendiniz tercümelere bakabilirsiniz. Kısaca inanılması zor olduğunu düşündüğüm ifadeleri özetleyeceğim.
Birincisi: Kendisi „sadece“ 3000 sayfa yazmıştır.
Ikincisi: Hadisleri toplamanin sebebi rüyasında peygamberi görmesidir.
Üçüncüsü: Her yazdığı hadisten önce abdest alırmış ve iki rekat namaz kılarmış.
Dördüncüsü: 600 000 hadisten sadece 1% seçmiştir. Yani, tam anlamıyla 592 725 sözü gerçekdışı bulup geri kalanı sahi olarak kabul etmiştir.
Beşincisi ve bu benim için en önemli nokta: Tüm sahi olarak nitelendirdiği sözleri yazmamış, bir çoğunu kenara atmış çünkü onun düşüncesine göre hepsini yazsaymış kitabı çok büyük olacağını ve insanlar için fazla uzun ve okunulmaz ve anlaşılmaz olacağından korkmuştur. Bu demektir ki Buhari kendine göre bile tüm sahi sözleri yazmamıştır. Demekki Buhari’ye göre hadislerin tümümüne sahip bile değiliz.
Biraz detayları göze alalım. Bizim öğrenmeye calışacağımız bunu nasıl değerlendirebiliriz. Basit bir ön kabul ile başlayalım. Diyelim ki Buhari yüksek derecede insan sarrafıydı, yani bir yere geldiğinde çok kısa bir süre içerisinde rastladığı kişinin güvenilir olup olmadığını anlayabiliyordu. Bu kişinin bilgi sahibi olduğu aklı şuru yerinde olduğu ve iyi bir hatırlama yeteneğine sahip olup olmadığını anlayabiliyordu. Bir varsayım daha yapalım: Kendisi çok süratli seyahat yapabildiğini farz edelim. Yani fazla zaman kayıp etmiyordu, seyahatlerini uygun planlıyordu ki biryere gittiğinde araması gerektiği kişiyi çabukca bulup konuşmak için devamındaki bulması gerektiği kişiyi de seyahat planlarına dahil ediyordu ki fazla zaman kaybı olmaması için. Buluştugu kişilerle uzunca da tartışmıyordu, bir kişiden öbürükine devam ediyordu.
Başka önemli bir izlenim ise Buhari hadis sınıflandırma metodunu, yani doğruyu bulacak şekilde bir değerlendirme yöntemine sahip idi. Yani tekrar tekrar yeni bir metod bulmasına gerek yoktu. Isnat zincirindeki incelemeler için ve içeriklerle ilgili incelemeler için yani metin dediğimiz şeyler için ve diyelimki yolculuk, abdest, namaz vs. dahil hepsini ortalama bir saat içinde hal edebiliyordu. 600 000 tane hadise bunu yaptığını varsayacak olursak bu 600 000 saat eder buda 1 günün 24 saaten hesaplayacak olursak 25 000 gün eder. 25 000 gün ne demek? Bu rakamları birde yıl olarak bakalım: Tamamıyla 68,5 sene çıkıyor.
Bunu nasıl değerlendirebiliriz şimdi? Üzerine fikir edilmesine değer bir soru bunun yanı sıra hiç uyumaması gerektiği farz namazları için kılmaya zamanı kalmayacağını oruçta tutamadığı hacca gidemediği ders çalışıp arapça öğrenip okuyamadıgı çıkıyor, kendisi arap değildi ya. Yani bütün bunları yapması mümkün değildi! Kendisi sadece hadis yazılarıyla ilgilenmiş olması gerekirdi. Gerçekten ilginç olan Buharinin tarih kaynaklarına göre sadece 60 yaşına kadar yaşadığıdır.
Tüm ömrü ama bunları yapmaya yetmeyecek kadardı ve hayatı içinde başka kitaplar yazmış olmasını hiç değerlendirmeye bile almadık. Bunun yanında kendisine birçok başka şeyler yapmış olmasi rivayet ediliyor. Şaşırtıcı olan da bu zaten! 600 000 hadislerin arasından hepsini kendisi seçmiş olmasını varsaymak ve bunlardan yüzde birini ayıklamış olması inanılması mümkün olmamasıdır.
Kendinize zaman ayırıp bu videoyu izlediğiniz için teşekkürler! İslam dini (teslimiyet) hakkında, yanlış varsayımların düzeltilmesini veya benzer konular gibi daha çok videolar izlemek isterseniz kanalımıza abone olun. Sorularınızı önerilerinizi ve yorumlarınızı gelecekteki çekimlerde değerlendirmeyi düşünüyorum Allah’ın izniyle. Bu nedenden videonun altına yorumlarınızı yazmayı unutmayın! Değerlendirmede göz önünde bulunduracağım inşallah (Allah’ın izniyle).
Ve unutmayın: İslam, yani Allah’a teslimiyet, akıl ve fedakarlık demektir. Barış üzerimize olsun.
Hallo und Friede sei mit euch Freunde! Heute reden wir darüber, wie unrealistisch die Geschichte der Ḥadīṯ-Niederschrift von Buchārī ist.
Einer der wichtigen Gelehrten aus dem Mittelalter oder aus dem frühen Mittelalter ist Ibn Ḥadschar Al-Asqalānī. Er ist die Grundlage für die Ḥadīṯ-Wissenschaften, also die Wissenschaften, bei denen es darum geht, dass man eben Aussprüche einordnet, klassifiziert, im Inhalt bewertet oder die Überliefererkette und so weiter und so fort.
Ibn Ḥadschar Al-Asqalānī lebte im vierzehnten Jahrhundert und starb im fünfzehnten Jahrhundert. Er war ein Qāḍī von Ägypten, also ein ranghoher Beamter und der vorsitzende Richter. Seine Ausbildung war schāfiʿītisch geprägt. Am Anfang des fünfzehnten Jahrhunderts schrieb Ibn Ḥadschar an seinem berühmtesten Werk „Fatḥu-l-bārī bišarḥi aṣ-ṣaḥīḥ al-buchārī“. Buchārī ist die wichtigste Quelle neben dem Koran für die Sunniten, weil er angeblich nur authentische Aussprüche enthält. Das heißt Aussprüche, von denen wir angeblich sicher sein können, dass sie wirklich so vom Propheten geäußert wurden oder dass die Geschichte über den Propheten stimmt.
Jetzt seht ihr einen Ausschnitt aus dem Werk auf Seite 9 von Fatḥu-l-bārī, worin gewisse interessante Aussagen stehen. Ich werde das jetzt nicht vorlesen, ihr könnt den Araber eures Vertrauens fragen oder sonst eine Übersetzung holen, aber ich werde das kurz zusammenfassen, wo ich finde, dass das wirklich unglaubliche Aussagen sind.
Erstens: Er schrieb „nur“ 3000 Seiten.
Zweitens: Der Grund für seine Sammlung ist ein Traum, worin er den Propheten sieht.
Drittens: Vor jeder Niederschrift wusch er sich, also er machte Wudu, die rituelle Gebetswaschung und betete zwei Rakaʿa, also zwei Einheiten.
Viertens: Aus 600 000 Aussprüchen wählte er gerade mal ein Prozent aus. Also, um es genau zu sagen, er siebte 592 725 Aussprüche aus und den Rest betrachtete er als authentisch.
Fünftens und das ist für mich eigentlich der wichtigste Punkt: Er schrieb nicht einmal alle authentischen oder ṣaḥīḥ Überlieferungen auf, sondern ließ noch weitere aus, weil er befürchtete, wenn er alle aufschreiben würde, dass das Buch sehr groß und sehr lang werden würde und für die Menschen viel zu schwierig sei, um zu verstehen.
In anderen Worten bedeutet dies, dass Buchārī nicht einmal alle authentischen Überlieferungen niedergeschrieben hat, so dass wir nicht die gesamte Wahrheit kennen. Wir müssen zuerst ein bisschen genauer sein, also wir müssen ein bisschen so herausfinden: Wie können wir das überhaupt bewerten?
Beginnen wir einfach mal mit den einfachsten Annahmen: Sagen wir Buchārī besaß eine außergewöhnliche Menschenkenntnis. Das heißt, er konnte einfach dorthin, Person treffen und er wusste in kürzester Zeit: Okay diese Person ist zuverlässig, diese Person ist weise, diese Person ist bei Verstand und hat ein sehr gutes Erinnerungsvermögen. Darüber hinaus gehen wir auch davon aus, dass er sehr schnell reisen konnte. Das heißt er verlor nicht viel Zeit. Er hat seine Route so eingeplant, dass er wirklich wusste: „Okay, wenn ich zuerst hier hingehe und dann dort und dann diese Person suche, dann verliere ich nicht so viel Zeit. Gleichzeitig diskutierte er auch nicht lange mit den Personen und der nächste Punkt, der nächste wichtige Punkt ist auch: Buchārī hatte seine Ḥadīṯ-Klassifizierung, also seine Methodik, wie er die ganzen Sachen wirklich komplett durchleuchtet, bereits perfektioniert. Das heißt, er musste sich da nicht mehr drum kümmern.
Nehmen wir mal an, dass er für die Überprüfung der Überliefererkette, also der Isnād, und für die Überprüfung des Inhaltes, der sogenannte Matn und das Reisen, das Beten, die Waschung usw. usf., dass er all das durchschnittlich innerhalb von einer Stunde erledigte. Wenn wir jetzt also 600 000 Aussprüche nehmen, dann haben wir 600 000 Stunden und bei 600 000 Stunden haben wir dann umgerechnet – 1 Tag hat 24 Stunden – haben wir also 25 000 Tage. Jetzt 25 000 Tage, was bedeutet das, also das sind irgendwelche Zahlen. Wir müssen das in Jahren mal anschauen. Deshalb kommen wir dann bei der Rechnung auf 68.5 Jahre.
Wie kann man sich das jetzt vorstellen? Man sollte mal sich darüber Gedanken machen, dass er dabei weder schlafen noch beten durfte, also sonstige Gebete, weil er war ja ein Muslim, also auch nicht fasten, nicht pilgern, sonst nichts machen, also auch nicht studieren und er musste Arabisch lernen. Er war ja selber kein Araber. D.h. all das konnte er nicht machen. Er hatte sich nur um die Ḥadīṯ-Niederschrift zu kümmern.
Jetzt ist aber sehr interessant herauszufinden, dass Buchārī selbst laut geschichtlicher Überlieferung nur 60 Jahre gelebt hat: von 810 bis 870. Aber sein gesamtes Leben reicht ja nicht aus, und dabei haben wir jetzt nicht mal erwähnt, dass er noch andere Bücher geschrieben haben soll, dass er noch andere Sachen gemacht hat usw. usf. Und deshalb ist es so unglaublich unrealistisch, wenn man davon spricht, dass er sage und schreibe 600 000 Aussprüche gesammelt hat und aus diesen ein Prozent aussortierte.
Vielen Dank, dass ihr das Video angeschaut habt und falls ihr euch mehr Videos über islamische Aufklärung wünscht, Klarstellung von Missdeutungen und dergleichen, dann abonniert doch den Kanal und falls ihr Fragen, Anmerkungen oder Vorschläge für die nächsten Videos habt, wir werden in nächster Zeit einige Videos produzieren so Gott will, dann schreibt es noch unten in die Kommentare! Wir werden so Gott will drauf eingehen.
Und denkt dran: Islām, also Gottergebenheit auf Deutsch, bedeutet Vernunft und Hingabe. Friede sei mit euch.